Yazılışı ve okunuşu aynı olduğu hâlde anlamları farklı olan kelimelerdir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler. Şiirde cinas olarak kullanılır ve cinaslı kafiye yapılır.
Gül: 1. çiçek, 2. gülmekten emir
Kır: 1. kırsal alan, 2. kırmaktan emir, 3. beyaz
Yazma: 1. baş örtüsü, 2. yazmaktan olumsuz emir, 3. yazma işi
Ek almış kelimelerle, ek almış ve almamış kelimeler arasında da eş seslilik söz
Siyah anlamındaki “kara” ile “kar-a” (-a: yönelme hâl eki) gibi
“Oyuncakları olmuş çocukların kurşunlar”
“Zalimler her saat taze fidanları kurşunlar”
Neden kondun a bülbül kapımdaki asmaya
Ben yarimden vazgeçmem götürseler asmaya
“hala” ve “hâlâ”, “kar” ve “kâr”, “adet” ve “âdet” kelimeleri eş sesli değildir. Okunuşları ve anlamları farklıdır. Eş Sesli Kelimeler
Yazılış ve söylenişleri aynı fakat aralarında
anlam ilişkisi olmayan sözcüklere Eş Sesli Sözcükler adı verilir.
Örnek: Ak koyunun kara kuzusu da olur.
Kara görününce tayfalar sevindi.
Kırılan dal suya daldı.
Not: Dilimizde düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcüklerde
sesteşlik özelliği aranmaz.
Örnek: Hava soğuktu kar yağıyordu.
Bu seneki kârımız iyi.
Not : Temel anlam- yan anlam ve gerçek anlam- mecaz anlam
ilişkisi olan sözcüklerde eşseslilik aranmaz.
Örnek: Adam tatlı elmaları sepete koydu. (Temel anlam)
Çocuk saflığıyla tatlı bir uykusunda idi. ( Mecaz anlam)
Yukarıdaki sözcüklerde eşseslilik aranmaz.
Yakın Anlamlı Sözcükler: Anlamları bakımından birbirine yakın olan
fakat aynı anlamı taşımayan sözcüklere "Yakın Anlamlı Sözcükler" denir.
Sözcüğün yakın anlamlısı kullanıldığı cümleye göre değişebilir.
Örnek: Çocuk ailesinden ayrıldı.
Çocuk ailesinden uzaklaştı.
Sevinmek - gülmek ağlamak - üzülmek
Güzel - hoş ince - zayıf
Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler
anlamca birbirine en yakındır?
A) Bir süre sonra kendisi de bu akımın, bu tartışmanın içinde yer almıştı.
B) Bu kitapları, belirlediğiniz ölçüye göre seçin, ayırın.
C) Kendisine yapılan bu haksızlığı, bu saygısızlığı içine sindiremiyordu.
D) Bütün bunları kendisinin yerine, önüne geçmek isteyenler düzenliyordu.
E) Bu makineler ötekilere göre daha kullanışlı, daha pahalıdır.
Eş Sesli Kelimeler anlam ilişkisi olmayan sözcüklere Eş Sesli Sözcükler adı verilir.
Örnek: Ak koyunun kara kuzusu da olur.
Kara görününce tayfalar sevindi.
Kırılan dal suya daldı.
Not: Dilimizde düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcüklerde
sesteşlik özelliği aranmaz.
Örnek: Hava soğuktu kar yağıyordu.
Bu seneki kârımız iyi.
Not : Temel anlam- yan anlam ve gerçek anlam- mecaz anlam
ilişkisi olan sözcüklerde eşseslilik aranmaz.
Örnek: Adam tatlı elmaları sepete koydu. (Temel anlam)
Çocuk saflığıyla tatlı bir uykusunda idi. ( Mecaz anlam)
Yukarıdaki sözcüklerde eşseslilik aranmaz.
Yakın Anlamlı Sözcükler: Anlamları bakımından birbirine yakın olan
fakat aynı anlamı taşımayan sözcüklere "Yakın Anlamlı Sözcükler" denir.
Sözcüğün yakın anlamlısı kullanıldığı cümleye göre değişebilir.
Örnek: Çocuk ailesinden ayrıldı.
Çocuk ailesinden uzaklaştı.
Sevinmek - gülmek ağlamak - üzülmek
Güzel - hoş ince - zayıf
Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler
anlamca birbirine en yakındır?
A) Bir süre sonra kendisi de bu akımın, bu tartışmanın içinde yer almıştı.
B) Bu kitapları, belirlediğiniz ölçüye göre seçin, ayırın.
C) Kendisine yapılan bu haksızlığı, bu saygısızlığı içine sindiremiyordu.
D) Bütün bunları kendisinin yerine, önüne geçmek isteyenler düzenliyordu.
E) Bu makineler ötekilere göre daha kullanışlı, daha pahalıdır.
Yazılışları ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan sözcüklere “sesteş sözcükler” denir.
kaz – kaz-
yol – yol-
kan – kan-
kara – kara
bağ – bağ
dal – dal-
saç – saç-
yaz – yaz-
var – var-
düş – düş-
at – at-
it – it-
gül – gül-
kır – kır-
sal – sal-
çay – çay
el – el
iç – iç-
Adresimi hemen bir kenara yaz.
Bu yazyurtdışına çıkmayı düşünüyorum.
Depodaki bidonlar ağzına kadar dolu.
Bu mevsimde buralarda dolu yağar.
Ben, sizinle gelmek istemiyorum.
Çenesinde küçük bir ben vardı.
Yaralı yolcu, çok kan kaybediyor.
Güler yüzüne, tatlı sözlerine kandım.
Küçücük bir kara parçası için savaş çıkacaktı.
Senin kara gözlerin aklımı başımdan aldı.
Kadının sol eli kapıya sıkışmış.
El sözüne kanıp da yuvanı yıkma.
Düğün evine hangi yoldan gideceğiz?
Sinirinden annesinin saçını yolmuş.
Çiftlikteki atların bakımıyla kim ilgileniyor?
Canı bir şeye sıkıldığında suya taş atar.
Okulunuzda kaç tane bilgisayar var?
Yaylaya gece yarısı varmışlar.
Köylü kadınlar çayın kenarında çamaşır yıkıyorlar.
Yemeğin üzerine bir bardak demli çay iyi gider.
Altınlarını sandığın içine saklamış.
Terli terli buzlu su içmiş, sonra da hastalanmış.
Küçük bir salla karşı kıyıya geçtik.
Çocuğu hemen bakkala sal, kahve ile şeker alsın.
kaz – kaz-
yol – yol-
kan – kan-
kara – kara
bağ – bağ
dal – dal-
saç – saç-
yaz – yaz-
var – var-
düş – düş-
at – at-
it – it-
gül – gül-
kır – kır-
sal – sal-
çay – çay
el – el
iç – iç-
Adresimi hemen bir kenara yaz.
Bu yaz
Depodaki bidonlar ağzına kadar dolu.
Bu mevsimde buralarda dolu yağar.
Ben, sizinle gelmek istemiyorum.
Çenesinde küçük bir ben vardı.
Yaralı yolcu, çok kan kaybediyor.
Güler yüzüne, tatlı sözlerine kandım.
Küçücük bir kara parçası için savaş çıkacaktı.
Senin kara gözlerin aklımı başımdan aldı.
Kadının sol eli kapıya sıkışmış.
El sözüne kanıp da yuvanı yıkma.
Düğün evine hangi yoldan gideceğiz?
Sinirinden annesinin saçını yolmuş.
Çiftlikteki atların bakımıyla kim ilgileniyor?
Canı bir şeye sıkıldığında suya taş atar.
Okulunuzda kaç tane bilgisayar var?
Yaylaya gece yarısı varmışlar.
Köylü kadınlar çayın kenarında çamaşır yıkıyorlar.
Yemeğin üzerine bir bardak demli çay iyi gider.
Altınlarını sandığın içine saklamış.
Terli terli buzlu su içmiş, sonra da hastalanmış.
Küçük bir salla karşı kıyıya geçtik.
Çocuğu hemen bakkala sal, kahve ile şeker alsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder